29 Ekim 1969'da Leonard Kleinrock ve Charley Kline, Stanford Üniversitesi’nde görev yapan bir bilim insanı Bill Duval'a iki harfli "lo" mesajını gönderdi. Aslında amaçlanan mesaj “login” idi ancak bu, bir bilgisayar hatasından dolayı kesik bir şekilde karşı tarafa ulaştı.
Bu olaydan 50 yıl sonra bugün internet ortamında yoğun bir trafik mevcut. Milyarlarca e-posta gönderiliyor ve günlük aramalar gerçekleştiriliyor. Bugünün en geniş iletişim ağının internet olduğu biliniyor. Her gün daha da genişlemeye başlayan bu iletişim ağının bugünlere gelmesinde hangi olaylar etkili oldu gelin hep beraber bakalım. İşte internetin 50 yıl içerisinde geçtiği 5 dönüm noktası.
1973 yılında bir grup lise öğrencisinin Pentagon tarafından yönetilen kapalı ağ ARPANET’e eriştiği bildirildi. Bunun üzerine bilgisayar bilimcileri Vinton Cerf ve Robert Kahn, internetin çekirdek protokollerine şifreleme yapmayı önerdiler. Sonuç olarak günümüzde internet kullanıcılarının tümü, güvenli iletişim sağlamak için karmaşık şifreler ve çok faktörlü kimlik doğrulama sistemlerini kullanmak zorundalar. Daha ileri güvenlik gereksinimleri olan kişiler, çevrimiçi etkinliklerini şifrelemek için genellikle sanal özel ağlar veya Tor gibi özel bir gizlilik yazılımları kullanıyorlar.
İnternetin gerçekten küresel bir varlık olması için doğrudan birbirleriyle iletişim kurabilen her türden farklı bilgisayarlara ihtiyaç vardı. Çeşitli hükûmetlerden yüzlerce bilim insanı, Açık Sistemler Bağlantısı standardı olarak adlandırdıkları şeyleri tasarlamak için iş birliği yaptı.
Cerf ve Kahn, İletim Kontrol Protokolü/İnternet Protokolü olarak adlandırılan başka bir yol önerdi. TCP/IP normal postaya daha çok benziyordu. Ağdaki tüm bilgisayarların yapması gereken, mesajı alıcıya bilgi ile ne yapılacağını bulacağı hedefe iletmekti. Herkesin kendi bilgisayarına kopyalaması ve kullanması serbestti. Hem iyi çalıştığı hem de ücretsiz olduğu göz önüne alındığında TCP/IP, internetin hızlı ve küresel bir şekilde ölçeklenmesini sağladı. TCP/IP, interneti daha ucuz, daha yenilikçi ve resmi devlet standartlarına daha az bağlı hâle getirdi.
1996'ya gelindiğinde internette 73.000'den fazla sunucu mevcuttu ve Amerikalıların % 22'si internette çevrimiçiydi. Bununla birlikte internet ortamı, bazı Kongre üyelerini endişelendirmeye başlamıştı çünkü pornografi hızla artış gösteriyordu. Bunun önüne geçmek için ise Kongre, İnternet Yasası’nı çıkardı.
Bu yasa, ABD teknoloji endüstrisinin gelişmesini sağlayan yasal güvenliği sağladı. Yasa; internetin medya kuruluşları, blog yazarları, müşteri yorumları ve kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerle dolmasını ve kullanıcıların kendisini daha rahat hissetmelerini sağladı.
TCP/IP adresleme şeması, internete bağlı her bilgisayarın veya cihazın kendine özgü bir adresinin olmasını gerektiriyordu. Bu, hesaplama nedeniyle "192.168.2.201" gibi bir sayı dizisi idi ancak bu sayı dizisinin hatırlanması zor olduğu için merkezi bir kayıt dizini oluşturulmalıydı.
İlk olarak 1960’ların sonunda başlayan bu kayıt, Jon Postel adında birisi tarafından bir diskette muhafaza edildi. 1998 yılına kadar kendisi de dâhil olmak üzere birçok kişi, bu önemli gücün sadece bir kişinin kontrolünde olmaması gerektiğini savunuyordu. Nitekim 1998 yılında, ABD Ticaret Bakanlığı bu kontrolü bağımsız bir kuruluş olan ICANN’e devretti.
2010 yılının haziran ayında siber güvenlik araştırmacıları, özellikle İran'ın nükleer silah geliştirme çabaları için kullanılan teçhizatı hedef almak için tasarlanan Stuxnet adlı sofistike bir siber silahın keşfini ortaya çıkardılar. Bu, fiziksel hasara neden olan ilk dijital saldırılar arasında yer alıyordu. Neredeyse on yıl sonra Stuxnet'in internet üzerinden ciddi hasara yol açma ihtimaline imkân verdiği açık. Bugünlerde uluslar, düzenli bir şekilde artan siber saldırıları kullanıp bir dizi askeri ve sivil hedefe saldırabiliyor.
Çevrimiçi barış ve toplum için kesinlikle umut kaynağı var ancak bu kararlar, siber alanı ve bununla birlikte milyonlarca insanın günlük yaşamını şekillendirdi. Geçmiş seçimler üzerinde düşünmek, uluslararası hukukun siber saldırılar için nasıl uygulanması gerektiği veya yapay zekânın nasıl düzenleneceği gibi yaklaşmakta olan kararları almada yardımcı olabilir.
Apple Mail'in macOS sürümünde keşfedilen bir güvenlik açığı, sözde şifreli mesajların güvenliğini tehlikeye atıyor ancak Apple bir düzeltmenin yolda olduğunu belirtti. ...
Google, Android uyumlu kablosuz kulaklar için birtakım yeni özellikler sunmaya hazırlanıyor. Yeni yayınlanacak güncelleme ile beraber kablosuz kulaklıkların şarj durumları en ince...
Sızdırılan bilgilere göre Sony’nin, tam çerçeve A7S III aynasız kamerasının, sinema sürümü olan FX3, 23 Şubat civarı piyasada olacak. . 12 megapiksel sensör ile gelmesi ve 4K 120...