90’lı yıllarda ansiklopedi ve atlas karıştırmadan yaşadığımız gezegen hakkında bilgi sahibi olmak zordu. Bunun edebiyatını yapmaya çok gerek görmüyoruz, ancak 20 yıl önce saatler sonunda ulaştığınız bilgilere artık saniyeler içerisinde ulaşıyorsunuz.
Peki yaşadığımız gezegeni, üzerinde yaşayanlar ne kadar iyi tanıyoruz? Haritaların bize bu konuda yardımcı oldukları Brilliant Maps (Görkemli Haritalar) isimli internet sitesinden, güzel bir derleme hazırladık. Her birisi farklı konularda son derece ilginç bilgiler veren haritalar var.
Üstelik savaşta batan gemilerin hepsi değil, büyük bir çoğunluğu bu haritada. Araştırmacı Rean Morfis tarafından 2004 yılında oluşturulan bu harita, GIS olarak kısaltılan Coğrafi Bilgi Sistemi veritabanını kullanıyor. Anlaşılan o ki karadaki yıkım, denizde de devam etmiş.
Küre şeklindeki gezegenimizi düzleme aktarırken, kaçınılmaz olarak bozulmalar meydana geliyor. Yaygın şekilde kullanılan Mercator ölçeği, bu bozulmanın fazlasıyla yaşandığı bir haritalama stili. Ülkelerin üzerinde yer alan koyu mavi alanlar ise ülkelerin gerçek yüz ölçümleri. Bozulmanın kutuplara doğru artmasının nedeni ise bu ölçekte merkez olarak ekvatoru kullanmamız. Benzer şekilde bir portakalı soyup kabuğunu düzleştirmeye çalıştığınızı düşünün.
Aynı zamanda haritada bazı renk tonlamaları da görüyoruz. Günümüze daha yakın tarihlerde kadınların seçme seçilme hakkı elde ettikleri ülkeler daha koyu renkle verilmiş durumda. Türkiye'de ise 1930'da başlayan çalışmaların ardından kadınlar, 5 Aralık 1934'de yapılan Seçim Kanunu düzenlemesiyle bu hakkı elde etmişlerdi.
Japonya'nın esaret gibi geçen uzun hükümdarlık döneminin ardından dünyaya açıldıkları ilk yıllar. Aslında bu harita çoğu insanın ilk bakışta fark edemeyeceği büyük bir eksiklik var: Antarktika.
Dünyadaki Tüm Ülkelerin Kare Haritası (Shintei - Chikyu Bankoku Hozu) olarak adlandırılan çalışma, silindirik bir izdüşümle yapılıyor. Elle boyanan tüm detaylar haricinde, sol altta 4 adet yarım küre görüyoruz. Eksiklerine rağmen, zamanının çok ilerisinde bir tekniğe sahip, günümüz haritalarına ise oldukça yakın bir çalışma.
Mariana çukuru, 2.542 metre genişliğe ve 10.994 metre derinlikle adeta dünyadaki sular için tıkanmış lavobo gibi duruyor. Everest Dağı'ından daha uzun bir derinliğe sahip olması, orayı daha ilginç kılıyor. Peki ya dibinde gerçekten tıkanmış bir gider varsa? Eğer olsaydı ve açsaydık, okyanuslar 2 miyon 966 bin 888 yılda böyle bir değişim geçireceklerdi. Muhtemelen yeni sıradağlarımız olacak, gezegendeki yaşam büyük ölçüde değişim geçirecekti.
Evet arkadaşlar tekrar hatırlatmak isterim ki forumlarda, sosyal medya paylaşımlarınızda, blogunuzda veya websitenizde resim yüklemek ve ya resim paylaşmak için buraya tıklayabilirsin. Sınırsız resim yükeyebilir ve resim paylaşabilirsin.
At CES 2020 , OnePlus dayalı bir konsept telefon izah etti OnePlus 7T Pro . Resmi olarak OnePlus Concept One denilen telefon, McLaren ile işbirliği içinde yapıldı . Telefonun öne...
Star Wars evreninde empati kurmakta en çok zorlandığımız karakterler muhtemelen robotik Stormtrooper'lardır. Ancak çekilen yeni bir kısa filmi izledikten sonra bu düşünceniz tamamen...
Uzakdoğu’nun antik dönemlerden bu yana oynanan strateji oyunu Go’nun ustalarından Lee Se-dol, profesyonel mücadelelerden emekli olduğunu açıkladı. Se-dol, bu kararı alma nedeni olarak...