Daha önce YouTube’un gigabaytlarla ölçülen yüksek çözünürlüklü videoları kendi bünyesinde nasıl barındırabildiğini merak ettiniz mi? Yani nasıl oluyor da biz bu kadar yüksek boyutlu dosyaları çok yüksek kalitelerde anında izleyebiliyoruz? Cevabı, YouTube’un video sıkıştırma işleminde.
YouTube’a yüklenen hiçbir video orjinali boyutunda olmuyor. Platforma yüklenen her video bir sıkıştırma işlemine tutuluyor ve boyutu ciddi oranda ufaltılıyor. Bu oranı şöyle anlatalım: 10 GB boyutunda 30 dakikalık 4K video muhtemelen 1,5 GB’a kadar düşürülebiliyor.
‘Arkadaş YouTube bu kadar sıkıştırma yapıyor da video kalitesini bozmuyor mu?’ sorusu kafanızda canlanmış olabilir. Cevabımız evet, YouTube videoların kalitesini düşürüyor. Ancak videoların kalitesi her zaman orijinal videoya yakın oluyor. Yani YouTube’un bu noktada başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Peki YouTube’un kaliteyi ne kadar düşürdüğünü anlamak için bir yol var mı? Bunun cevabı, 9,53 milyon aboneye sahip Marques Brownlee tarafından verildi. Marques, YouTube’un ne kadar kalite düşürdüğünü gözlemleyebilmek için çılgınca bir fikirle geldi: Aynı videoyu 1.000 kere yüklemek.
Marques’in hazırladığı video gördüğünüz gibi 30 saniyelik kısa bir video. Peki bu test nasıl ilerleyecek? Marques, YouTube’a yüklediği her videoyu YouTube’un sıkıştırdığı şekilde yeniden indirip yükleyecek, indirip yükleyecek, indirip yükleyecek ve bunu 1.000 kez tekrarlayacak. İlk videonun kalitesi, orijinal dosyaya göre oldukça iyi durumda.
İkinci videoda işler bozulmaya çoktan başlıyor. Marques, YouTube’a yüklediği birinci videoyu tekrar indirip YouTube’a attığında kalite aynı oranda bozuluyor gibi duruyor. Yani zaten bir işlemeye maruz kalmış video, aynı işlemeye ikinci kez maruz kalıyor. Haliyle görülen etki de artıyor. Peki sonraki videolarda durum ne?
Aynı işlem beşinci kez yapıldığında ikinci videoya göre çok fazla bir bozulma görülmüyor. Tabii ki videoda keskinlik ve netlik azalmış gibi duruyor. Ancak genel anlamda aşırı derecede bir bozulmanın olduğunu söylemek çok zor.
Bu noktada Marques’in belirttiği önemli bir yere değinmekte fayda var. Video kurgusuyla ilgilenenlerin de bileceği üzere her video işlenirken ekranda kare kare kutucuklar görürüz. YouTube’un işleme algoritması, video boyunca içeriği büyük oranda aynı kalan kutuları işlemeye tabii tutmuyor. Bu yüzden ilerleyen videolarda arkaplanın çok fazla değişmediğini ancak Marques’in fazlasıyla değişime uğradığını göreceğiz.
Bu video ile ilk videoyu karşılaştırdığımız zaman ortaya çıkan büyük farkı görebiliriz. Marques’in yüz hatları ve yüzünde bulunan detaylar ortadan silinmiş. Ortaya çıkan bir başka detay ise videonun sesi hakkında.
YouTube, her video işleyişinde videodaki sesi saniyede 2 kare olacak kadar ileri atıyor. Bu durum, videoyu ilk yüklediğimizde tabii ki farkedilmiyor. Ancak işlenmiş videoyu tekrar tekrar yükleyince saniyede 2 karelik gecikme 20 kareye yükseliyor.
Neler oluyor böyle? Ses, dediğimiz sebepten dolayı doğal olarak kaymış. Ama galiba bozulan tek şey senkronizasyon değil. Videonun kalitesi de ciddi oranda bozulmuş. Videoda bir noktada Marques’in yüzünün bir anda orijinal kaliteye döndüğünü görebiliyorsunuz. Tabii hemen ardından video kötü kalitesine geri dönüyor.
Marques’in sesini geçtik, sanki videoda boğuluyormuş gibi duruyor. Marques’in yüzü mor renge bürünüyor. Bu noktada bahsettiğimiz kare kare işlemeye dönmekte fayda var. Her videoda düşen kalite yüzünden piksel renkleri de birbiriyle benzer hale dönüşüyor. Dolayısıyla YouTube, aynı piksel renklerini sabitmiş gibi gördüğünden bozulmalar daha çok görülüyor.
Videonun sesi artık 4 saniye kadar gecikiyor. Ses kalitesindeki belirgin düşüşü de görmezden gelmemeliyiz. Bu arada, eğer kare kare işlemenin hâlâ sonuçlarını göremediyseniz bu video oldukça ideal. Renkler giderek birbirine benziyor demiştik ya, işte bunu en çok burada fark edebilirsiniz. Marques’in eli hareket ettikçe ve beyaz arkaplan üzerinden geçtikçe, beyaz ve mor arası bir renk o kısımda kalıyor.
Videonun sesi tam sekiz saniye sonra geliyor. Videoda konuşan Marques ise aklımıza muhteşem animasyon projeleri getiriyor. Marques, sanki bir muhteşem çizimli bir animasyon filminde oynuyormuş gibi gözüküyor. Marques’in yüz hatları tamamen kaybolmuş durumda. Ayrıca videodaki arka planın hâlâ iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz.
Videoda bulunan tüm kontrast ve dataylar ortadan kalktı. Marques, artık her yeri mora boyayan bir şahsa dönüştü. Yalnız arkaplan yine bir bozulma göstermemiş. Arkada bulunan tablolar orijinal videoya göre oldukça iyi durumdalar.
Ve işte son! Videoda ses o kadar gecikmiş ki girmeyi unutmuş. Videonun kalitesi öyle bir düşmüş ki videoda insan olduğu bize daha önce gösterilmese ortada hareket edenin insan olduğunu anlamayacağız. Bu arada, kare kare işlemenin ‘işleyişini’, videonun artık görülebilir pikseller hale gelmesiyle çıplak gözle görebilirsiniz.
Marques’in bu testini kendi yorumlamasıyla izlemek isterseniz yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz. Test, genel anlamda YouTube algoritmasının video işleme konusunda ne kadar iyi olduğunu bize gösteriyor. Bir videonun kalitesini tamamen kaybetmesi için neredeyse 600 kere işlemeniz gerekiyor. Ayrıca videonun sesi kayma problemi dışında kulağa gayet anlaşılabilir geliyor.
Marques'in yaptığı testte yer alan tüm videoları YouTube üzerinden izleyebilirsiniz. Kendisi, 1.000 video yüklemek için özel oluşturduğu kanalın bağlantısını paylaştı. Marques'in 1.000 videolu test kanalına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Avustralya PlayStation sayfasındaki bir güncelleme, beklenen Death Stranding oyunuyla ilgili umutları yeşertti. PS4 Exclusive olması beklenen oyun PS4'e özel oyunlar listesinden...
CES 2021’de 11. nesil Rocket Lake-S ailesinin amiral gemisini tanıtan Intel, oyun ile ilgili iddiasını savunuyor. i9-11900K‘nın piyasadaki en iyi oyun işlemcisi olduğunu belirten Intel,...
Oyun sektörünü kasıp kavuran yeni Battle Royale oyunu Apex Legends'ın 1. sezonu geliyor. ...