Akıllı telefon kullanımı yıllar boyunca yükselen bir eğriye sahip oldu. Pek çok tüketici artık, akıllı telefon kullanıyor ve bu akıllı telefonlar, tüketicilere pek çok konuda yardımcı oluyor. Ancak akıllı telefonlar, beraberinde bazı güvenlik sorunlarını da ortaya çıkarttı. Bilgisayar korsanları, akıllı telefonlara yaptıkları saldırılarla tüketicilerin tüm verilerini ele geçirebiliyorlar.
Aslına bakacak olursak akıllı telefonlarda, güvenliği sağlamak için çeşitli PIN'ler bulunuyor. Bu PIN'ler doğrulanmadığı takdirde telefonun içeriğine ulaşmak mümkün olmuyor. Ancak gerçekten durum böyle mi? Singapur'daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren bilim insanları, bu PIN'leri kırmanın bir yolu olup olmadığını araştırdı. Shivam Bhasin liderliğindeki ekip, çok çarpıcı sonuçlara ulaştı.
Akıllı telefonlarda pek çok sensör bulunuyor. Bu sensörler, akıllı telefonlardaki bazı işlemlerin yapılabilmesini sağlıyor. Örneğin; çeşitli sensörler yardımı ile ortamın ışık miktarı belirlenebiliyor, yakınlık ölçülebiliyor ve hatta kimi zaman, ortamın basınç miktarı bile ölçülebiliyor. Bhasin ve ekibi de işte tam olarak bu noktayı incelemeye karar verdiler. Bilim insanları, telefonlarda yer alan sensörleri kullanarak telefonlardaki PIN'leri kırmayı başardılar.
Ekip, bu işlemi gerçekleştirebilmek için bir yazılım geliştirdi ve bu yazılım, 70 farklı Android işletim sistemli telefona yüklendi. Bu uygulamanın amacı, telefonlarda bulunan sensörlerden gelen verileri incelemek ve PIN kilidini çözmekti. Yapay zeka destekli uygulama, özellikle de ışık ve dokunma sensörleri aracılığıyla PIN kodlarını kırmayı başardı. Bilim insanları uygulamanın, yüzde 99.5 oranında başarılı olduğunu ve çoğu sefer PIN'lerin, tek seferde kırıldığını açıkladılar.
Bilim insanlarının geliştirdiği bu sistem şöyle çalışıyor; kullanıcı, ekran kilidini açabilmek için PIN girmek durumunda kalıyor. Ekran açıldığı anda telefonun bazı sensörleri harekete geçiyor. Harekete geçen bu sensörlerden alınan veri, kötü amaçlı yazılım tarafından analiz ediliyor ve rakamlar tahmin ediliyor. Örneğin kullanıcının sağ eli le 1, 5 ve 9 rakamlarına basması, telefonun ekranında bulunan ışık sensörünü farklı oranlarda etkiliyor ve bu da tüketicinin, hangi rakama bastığının anlaşılmasını sağlıyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan araştırmanın bir numaralı ismi Shivam Bhasin, tüketicilerin akıllı telefonlarına verdikleri uygulama izinlerini mutlaka kontrol etmesi gerektiğini belirterek, güvenilmeyen uygulamalara çoğu konuda izin verilmemesi hatta telefona bile yüklenilmemesi gerektiğini ifade etti. Bhasin, teknoloji üreticilerinin ve işletim sistemlerinin de bu konuda hassas olması gerektiğini düşünüyor.
Evet arkadaşlar tekrar hatırlatmak isterim ki forumlarda, sosyal medya paylaşımlarınızda, blogunuzda veya websitenizde resim yüklemek ve ya resim paylaşmak için buraya tıklayabilirsin. Sınırsız resim yükeyebilir ve resim paylaşabilirsin.
Apple, iOS 13'le birlikte işletim sistemine bir dizi yeni güvenlik özelliği getirdi. Bluetooth ve konum verilerinin paylaşılmasıyla ilgili getirilen bu özellikler kullanıcıları az da olsa...
Bir noktada Samsung’u dünyanın en büyük akıllı telefon satıcısı olarak geçmeye yaklaştıktan sonra Huawei şimdi yeni bir gerçekle uzlaşıyor. Azalan çip arzıyla ve AMERİKA...
Bilgisayar korsanlarının işletim sistemlerinin zaaflarından faydalanarak oluşturduğu ve yaydığı virüsler, hastaların hayatları gibi bilgisayarınız ya da verilerinizden çok daha önemli...